Tapu Skandalı Ortaya Çıktı! Bakanlık Milli Emlak Sistemi Sızdırıldığını Açıkladı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, sahte e-imza soruşturması kapsamında Millî Emlak sistemine izinsiz erişim sağlandığını bildirdi. Bakanlık, tespit edilen IP adresleriyle ilgili şahıslar hakkında yasal işlem başlattı.
Akademik alandaki sahte diploma olayı, kamu kurumları için endişe verici bir duruma dönüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, "diploma şebekesi"nin Millî Emlak sistemine sızdığına dair iddiaları onaylayarak, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu duyurdu.
Bakanlığın yaptığı yazılı açıklamada belirtilene göre, Milli Emlak Genel Müdürlüğü Genel Satış Daire Başkanı'nın haberi olmadan e-Devlet hesabına elektronik imza ile giriş yapıldığı tespit edildi. Sahte e-imza ile Belgenet sistemine erişim sağlamaya çalışan şahısların IP adresleri üzerinden kimlikleri tespit edildi ve hukuki süreç başlatıldı.
BAKANLIK: “E-İMZA KULLANILMADAN MÜDAHALEDE BULUNULDU”
Açıklamada, ilgili bürokratın sahte e-imza hakkında kısa sürede bilgi sahibi olduğu ve Ankara Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne başvurarak e-imzanın iptalini sağladığı aktarılmaktadır. Bakanlık müfettişleri, bahsi geçen e-imza kullanılarak herhangi bir işlem yapılmadığını da doğrulamıştır.
Bakanlığın açıklamalarında şunlar kaydedildi:
“E-imza üretenler ve bakanlığımızın Belgenet sistemine bağlanmaya çalışan kişilerin IP adresleri üzerinden tespit edilmiştir. Bu kişiler hakkında işlem yapılmak üzere 25 Haziran 2025 tarihinden itibaren Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur.”
SKANDALIN GÖLGESİNDE KAMU KURUMLARI
Sahte diploma soruşturması, yalnızca akademik unvanlarla sınırlı kalmayıp geniş bir yelpazeye yayıldı. Yaklaşık 400 kişinin sahte yollarla profesörlük ve doçentlik kazandığı, bazı kişilerin ise sahte diplomalarla mühendislik, mimarlık, psikoloji ve avukatlık gibi alanlarda faaliyet gösterdiği tespit edilmişti. Şimdi ise, aynı çetenin kamu kurumlarında da yetkisiz erişim ve belge düzenleme girişimlerinde bulunduğu görülüyor.
Uzmanlar, bu olayın devlet kurumlarındaki dijital güvenlik sistemlerinin yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kıldığını belirtirken, soruşturmanın kapsamının daha da genişleyebileceği öngörülüyor.
